düğümlenmek

düğümlenmek
1. to be knotted, be tied in a knot. 2. to get tangled, get tangled up, get messed up. 3. (for traffic) to be tied up in knots, be jammed up, be congested.

Saja Türkçe - İngilizce Sözlük. 2010.

Игры ⚽ Поможем сделать НИР

Look at other dictionaries:

  • düğümlenmek — nsz 1) Düğümle bağlanmak 2) mec. Sıkışmak Trafik düğümlendi. 3) mec. Bütün sorunlar bir yerde toplanıp birleşmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • boğazı düğümlenmek — üzüntüden boğazı tıkanmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • boğazında düğümlenmek — söylemek istediğini heyecan veya üzüntü yüzünden diyememek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • tüglünmek — düğümlenmek, düğülmek II, 244 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • boğaz — is. 1) Boynun ön bölümü ve bu bölümü oluşturan organlar, imik, kursak Ses, ciğerlerde biriken havanın boğaza çarpması demektir. Ö. Seyfettin 2) Şişe, güğüm vb. kaplarda ağza yakın dar bölüm Şişenin boğazı. Testinin boğazı. 3) İki dağ arasında dar …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • düğümlenme — is. Düğümlenmek durumu Birleşik Sözler bağırsak düğümlenmesi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • çigilmek — düğüm sıkıştırılmak, ip düğümlenmek II, 134bkz: çiklişmek, çiktürmek …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • tüglüşmek — birbiriyle düğümlenmek II, 207 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • tügülmek — düğülmek, dügümlenmek; yemek boğazda kalmak. I, 198, 437; II, 130, 162, 285; III, 215 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”